İlk versiyonu 1963'te ikincisi ise 1990'da film olarak çekilmiş William Golding romanı.
Ne romanı okudum ne de ilk versiyonu türkçe olarak izledim. 1990'daki filme göre konuşacağım.
Konu şu:
Bir grup ingiliz askeri okul öğrencisi bütün yetişkinlerin ölmesine neden olan bir kazanın sonrasında bir adaya düşerler.
İlk birkaç gün laylaylom takılsalar da, sonradan adada huzursuzluklar baş göstermeye başlar.
Ada iki gruba ayrılır, bir grup çocuk modernliği savunan Ralph'in tarafına geçer, diğer grup da bu vahşi adaya aynı vahşilikle karşılık vermeyi ve onların asla bu adadan kurtulamayacaklarını savunan Jack'in tarafına.
Kendisini takip edenleri mağaradaki "bilinmeyen" ile korkutan Jack ve onun çetesi kamptan ayrılırlar.
Kısa sürede Ralph, Piggy (Domuzcuk) ve Simon dışındaki tüm destekçilerini, takipçilerini canavar yalanlarıyla kandıran Jack'e kaptıracaktır.
Jack ve çetesi vahşiliği abartıp bir süre sonra Ralph'in kampında cinayetler işlemeye başlayacaktır.
Oyunculuklar olarak bütün çocukların fena olmadığını söyleyebilirim.
Türkçe'sini o zaman bulamadığımdan orjinal dilde çok azını anlayabildiğim 1963 versiyonunu çok beğenemedim ama.
Ciyak ciyak bağırmalar abartılı olmuş gibi.
Ayrıca Ralph karakteri de olması gerektiği kadar düşmana tek kalsa bile korku salan bir tip değildi.
Ooh, spoilerimizi de verdik.
Anlayan anlar.
Normal olarak filmi 2000 yapımı, başrolde Leonardo Dicaprio olmasına rağmen pek bilinmeyen Beach filmine benzettim.
Filmin sonunda bir buçuk saatiniz boşa gitmiş gibi hissedebilirsiniz.
O kadar uzatmışlar, sona 10 dakika daha ekleyip ölenlerin hesabını da sorabilirlerdi.
O kadar sıktın bari sonunda bir şey olsun.
En olmadı asker çocuklara "Değer miydi kıydığınız canlara eşşoleşşekler" minvali bir konuşma yapabilirdi.
Sana puanım 6 kanka.
Not: Bi 90'daki Ralph'e bakın bi 63'teki puhahaha :d
1990 Ralph
1963 Ralph asdgjgfa
Jack'e neyine güvenip kafa tutuyon sdgjjgdaa.
Sfhjdsagj.
Neyse çok kınamayalım ağzımız yüzümüz yamulacak yeminle.
Hadin hoşçakalın.
20 Ağustos 2015 Perşembe
16 Ağustos 2015 Pazar
Whisper (2007)
Film David isimli, doğaüstü güçlere sahip bir çocuğun doğum gününde kaçırılmasını ve kendisini kaçıran çetenin burnundan fitil fitil getirmesini anlatıyor.
Filmde özellikle de ilk sahnelerde, çoğu yerde çok abartılı duran gereksiz kasvetli bir hava var.
Film soğuk bir zamanda geçtiği için kasvetlilik normal karşılanabilir, fakat film çok iç karartıcı.
Ayrıca 8 yaşlarında ufacık bir sabi olan David'in annesinin soğukkanlı ve endişesiz görünmesi olmamış. Kendini yerden yere atmasını beklemiyoruz tabi, ama en azından birisinin omzunda "Bebeğim, o daha çok küçük, lütfen onu kurtarın." deyip ağlamasını beklerdim açıkçası.
Annesin sonuçta, boru değil.
Filmin sonunda kafanızda deli sorularla dımdızlak kalma ihtimaliniz çok yüksek.
Bundan sonrası şıpoylır olacak.
David'in böğrüne sapladın bıçağı, gitti sabi. Ailesi, polisler falan ne diyecek? Fidye işleri para taşıma çantası'nın içindeki paraları niye yolda gördüğün ilk adama veriyorsun sen, manitanın cesedine niye götünü dönüp gidiyorsun, insan bi alır gömer bişey yapar lan.
Son soru David'e.
Sen ki nice insanın ağzına sıçmış, kendi babanı öldürmüş, gözlerinin önünde geberenlere sırıtmış saykosun, doğaüstü güçlerin var. Be salak, göremedin mi geleceği, önceden "Borozdon kolp korozo goçorocokson." demesini biliyorsun? Balta gelmeden eğileydin? Kaçaydın? Havada yakalayıp çetenin ele başı Lost'taki adama ataydın nebliym? Ulan ışınlanmayı bile biliyorsun, be gerizekalı, ne diye kaçmadın?
Ulan göremedi sabi desek kol kadar balta nesini göremiyosun?
Ulan babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi?
Neyse ben yazmaya yazmaya sıyırdım, birden yazınca da böyle şey oldu neyse hadin görüşürüz iyi akşamlar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)